MeNü |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Zora dağlar dayanmaz.
Zor kullanan kişilere, çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğer. |
Zorla güzellik olmaz.
Gönülden ve isteyerek yapılmayan işlerde başarı sağlanamaz. |
Zurnada peşrev olmaz
Rasgele yapılan plansız işte yöntem, kural aranmaz. İş, kendi kendine nasıl yürürse yürür. |
Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.
Uyuz olup kaşınmak, insanı çok rahatsız eder. Ama züğürtlük dolayısıyla "ne yapacağım" diye düşünmek, daha çok rahatsız eder. |
Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter.
|
Yola giden yorulmaz.
|
Yolu yordamıyla, ormanı baltayla.
|
Yolundan giden yorulmaz.
Yapacağı işin tekniğini iyi bilen, uygulamasında deneyim sahibi olan kimse yapacağını önceden tespit eder, sonra uygular. Sonuca sıkıntısız ulaşır. Bunları bilmeyenler ve uygulamayanlar deneme yanılma yöntemi ile hem çok para, hem çok zaman kaybederler. Hem de meydana çıkan iş arzu edilen düzeye erişmez. |
Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.
Durmadan yer, yurt değiştiren kimse, eşya, varlık edinemez. |
Yük altında ancak eşek kalır.
İnsanlık sıfatı olan kimse kendisine yapılan iyiliğin altında kalmaz. Bir zaman bulur, karşılığını verir. |
Zahmetsiz rahmet olmaz.
Çaba göstermeden, sıkıntı çekmeden arzu edilen güzel ve iyi sonuçlara ulaşılmaz. |
Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
İçinde yaşanılan zamanın şartları, bizim düşünce ve davranışlarımıza uymayabilir. Kendi düşüncelerimizi kabul ettirmek için etrafımızdakiler ile sürtüşmek doğru değildir. Zamanın gidişine uymak,ona göre davranmak en çıkar yoldur. |
Zararın neresinden dönersen kârdır.
Sürüp giden zararlı bir işten ne denli erken vazgeçersek, daha sonra uğrayacağımız zararı o denli azaltmış, sonuç olarak o kadar kâr etmiş oluruz. |
Zemheride sür de çalı ile sür.
Tarlanın zemheride sürülmesi ekinin iyi olması için çok önemlidir. Tarlayı dikkatli ve derin sürmek gerekir. |
Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır.
Gerçekleşmesi güç bir şey isteyen kimse, isteğini gerçekleştirecek çareyi bulmak zorundadır. |
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
Varlıklı kişi, parasının ve itibarının çokluğu ile olmayacak işlerini bile kolaylıkla görür. Fakir ise parası olmadığı için en olacak işini bile bitiremez. |
Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.
Varlıklı kişi, parasının ve itibarının çokluğu ile olmayacak işlerini bile kolaylıkla görür. Fakir ise parası olmadığı için en olacak işini bile bitiremez. |
Zengin kesesini, züğürt dizini döver.
Maddi durumu çok iyi kişiler her zaman parası ile övünür. Züğürt ise arzuladığı iş parası olmadığından yapamayacağı için üzülür. Istırap ve sıkıntı çeker. |
Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.
İkili ilişkilerde zenginlik ve güzellik değil kişilik önemlidir. Zenginlik ve güzellik her an yok olabilir. |
Zenginin basması ipekli görünür.
Zengin kişilerin giydikleri, yedikleri en pahalısından seçilmiş zannedilir. |
Zenginin horozu bile yumurtlar.
Paralı kişi, kısır sanılan işlerden bile kâr sağlama yolunu bulur. |
Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
Züğürtler, zenginlerin malları üzerine konuşur, dururlar. Bu konuşma, onların çenesini yormaktan başka bir işe yaramaz. |
Ziyan olan koyunun kuyruğu yağlı olur.
Elden kaçırılan fırsatlar küçük olsa da çok büyük görünür. Kişinin dilinden hiç düşmez. Hep büyüterek ondan bahseder. |
Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar.
Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din, yasa buyrukları yürümez. |
Vücut kocar, gönül kocamaz.
Hangi yaşta olursa olsun kişi gönlü sayesinde hep genç kalmayı başarabilir. |
Yabancı koyun kenarda yatar.
Toplumdaki kişiler kısa zamanda büyük yakınlık göstermedikleri için yeni gelenler yabancılık çekerler. |
Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur.
Hiçbir sebep yokken yaşama düzeyi birden değişen, yükselen kişinin çaldığı ve rüşvet aldığı bellidir. |
Yağmur yağsa kış olur, kişi halin bilse hoş olur.
İnsanların etraflarına karşı davranışları, kendi sosyal durumları ile orantılı olmalıdır. |
Yalancı kim? İşittiğini söyleyen.
İnsanlar her duyduklarını, doğrulamadan başkalarına söylememelidirler. |
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
|
Yalanın dibi kıldır, başı dağ
|
Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına.
|
Yalnız taş duvar olmaz.
|
Yalnızlık Allah a mahsustur.
Tek başına olmak, Tanrı'ya ait bir durumdur. |
Yanık yerin otu tez biter.
İnsanlara büyük ıstırap veren olaylar, bir zaman sonra unutulur. |
Yanlış hesap Bağdat'tan döner.
|
Yarım hekim candan ,yarım hoca dinden eder
|
Yavuz(yürük) at yemini artırır.
Görevini başarı ile yürüten kişi, bunun mükâfatım görür. Ödüllenince de görevini daha büyük bir çaba ile yapar. |
Yazın başı pişenin,kışın aşı pişer
|
Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.
|
Yemeye hazır dayanmaz.
|
Yiğidi öldür hakkını yeme.
|
Yol sormakla bulunur.
Bir işe doğru başlamak için bilmediklerimizi sormak, öğrenmek lazımdır. |
Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için.
|
Ummadığın taş baş yarar.
Dış görünüşe bakılıp verilen kararlar, bazen büyük hatalara yol açabilirler. |
Umut fakirin ekmeğidir.
Fakir olan kimseler, kısa süre sonra durumlarının değişeceğini düşünerek avunurlar. |
Ustanın çekici bin altın.
Sanatkar kimseler bir çok kişinin yapamadığı bir işi çok kısa bir sürede küçük bir hareketle yapıverirler. |
Uyku ölümün kardeşidir.
Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz. |
Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.
Kimseye zararı dokunmayan kimseleri kızdırmak, başkalarının zarar görmesine yol açabilir. |
Uzaktan davulun sesi hoş gelir.
Özelliğini iyi bilmediğimiz iş ve konuların sıkıntılarını da bilmemize imkan yoktur. Bazen çok zor bir konuyu çok kolaymış gibi kabul ettiğimiz de olur. |
Üç elli, yaz belli.
Kasım ayının sekizinden sonra üç defa elli gün sayılırsa nisan ayına, yani havaların ısındığı aya girilmiş olunur. Soğuklar biter. |
Üç göç, bir yangının yerini tutar.
Bir yerden bir yere taşınma zahmetli ve ziyanlı bir iştir. |
Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt.
Bir toplulukta nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen kimseler, kendileriyle birlikte başkalarının da başına dert açarlar. |
Üşenenin oğlu, kızı olmamış.
İnsan bir varlık elde etmek istiyorsa tembel tembel oturmamalıdır. |
Üzüm üzüme baka baka kararır.
Çok samimi olan kimseler, birbirlerinin huylarını benimserler. |
Üzümün çöpü var, armudun sapı.
Her konunun kendine göre ufak olumsuzlukları bulunabilir. Bir işin olumlu yönleri dururken, olumsuz olanları üzerinde yoğunlaşmak doğru değildir. |
Üzümünü ye bağını sorma.
Sunulan imkanların kaynağını sorgulamak her zaman doğru olmayabilir. |
Vakit nakittir.
Zaman en değerli varlığımızdır. Hayatımızdaki en küçük bir anı bile boşa geçirmemek lazımdır. |
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
|
Var ne bilsin yokun halinden.
|
Varsa hünerin, her yerde vardır yerin.
Hüner, kişinin her şartta en iyi yaptığı, başarılı sonuç aldığı yeteneğidir. Bunun içindir ki her kişi mutlak bir hüner sahibi olup hayata öyle atılmalıdır. |
Varsa pulun,herkes kulun;yoksa pulun,dardır yolun.
Parası çok olan kimseye herkes iltifat eder, yakınında bulunmak ister. Yoksullara kimse yüz vermez. Adını deliye de çıkarabilirler. |
Veren el, alandan üstündür.
Yardım ve iyiliksever kimseleri herkes sever, sayar. |
Verirsen doyur, vurursan duyur.
Yardım yapılacaksa gereken ölçüde yapılmalıdır |
Su testisi su yolunda kırılır.
|
Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.
|
Şahin ile deve avlanmaz.
Her işi yapmanın bir yöntemi vardır. |
Şahin küçük et yer, deve büyük ot yer.
İnsanlar fiziki görünüşlerine göre değil, yaradılış özelliklerine göre davranırlar. Görünüşü küçük olan kişi, her zaman güçsüz olarak görülmemelidir. |
Şakanın sonu kakadır.
Devamlı şaka yapmak hatalıdır. Önce güzel ve eğlenceli gelirse de bir zaman sonra dayanma gücü azalır ve küçük kırgınlıklar ortaya çıkar. |
Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar.
Her iş, bir düşünce ile, bir plan ile yapılmalıdır. Ne yaptığını iyi bilmeyen kimseler, giriştikleri işlerde akılcı yollardan ayrılırlar. |
Şer işi uzat hayra dönsün, hayır işi uzatma şerre dönmesin.
Kötü olan işlerin üzerinde çalışmalı, o işi iyiye çevirmelidir. İyi olan işleri hemen sonuçlandırmak gereklidir. |
Şeriatın kestiği parmak acımaz.
Kanunlar herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Böyle olursa, kanunda yazılan cezaya kimse itiraz edemez, boyun eğer. |
Şeytanla ortak buğday eken samanını alır.
Hilekar, sorumsuz kimselerle ortak olanlar, yapılan işin zararını yüklenirler. |
Şimşek çakmadan gök gürlemez.
Söylenen, konuşulan her olay daha önceki başka bir olaydan kaynaklıdır. |
Şöhret felakettir.
Ünlü olmak birçok sıkıntıyı da beraberinde getirir. |
Tabak sevdiği deriyi yerden yere çalar.
İnsanlar, ileride başarılı olmasını istedikleri kişileri kıyasıya çalıştırırlar. |
Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu kırk kişiyi korkutur.
Tabancayı, sinirli olunan durumlarda lüzumsuz yere kullanmak sahibinin başına dert açar. Ama tabanca; taşıyan kişinin belinde iken çok kimse bu durumdan ürker. |
Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar.
Düşündüğünü uygulaması nasip olmayacak kişinin karşısına, hatıra hayale gelmeyen engeller çıkar. |
Tandır başında bağ dikmek kolaydır.
Hayal kurmakla sorunlar çözümlenemez. Esas problem, düşleri uygulama alanına sokmaktır. |
Tarla çayırda, bağ bayırda.
Tarla ve bağ alırken yerlerine dikkat edilmelidir. |
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz
|
Tarlayı taşlı, kızı kardaşlı yerden alacaksın.
|
Tartılırsan denginle tartıl.
|
Taş yerinde ağırdır
İnsanın değeri bulunduğu çevrede iyi bilinir. |
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (32 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
| | |